Ankara da isim uzamıştı. İstanbul’a dönüş için aldığım biletimi değiştirmem gerekiyordu. Öğle arasında Sıhhiye’deki otobüs yazıhanesine gidip biletimi erteletmek için acele ediyordum. Kalabalıkta koşarken çarpıştık o yaşlı adamla. Sendeledi, elindeki büyük sepette bulunan tahta kasık, masalar yola saçıldı. Sanırım Belediye zabıtasından kaçıyordu. Heyecanlanmış, rengi solmuş, nefes nefese kalmıştı. Sakinleşmesi için koluna girip yol kenarındaki banka oturmasını sağladım. Savrulan kasık ve maşaları toplayıp ben de yanına oturdum. Sepetten dağılanları yerine dizip, bir yandan da;
Ardıç Ağacı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ardıç Ağacı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ankara da isim uzamıştı. İstanbul’a dönüş için aldığım biletimi değiştirmem gerekiyordu. Öğle arasında Sıhhiye’deki otobüs yazıhanesine gidip biletimi erteletmek için acele ediyordum. Kalabalıkta koşarken çarpıştık o yaşlı adamla. Sendeledi, elindeki büyük sepette bulunan tahta kasık, masalar yola saçıldı. Sanırım Belediye zabıtasından kaçıyordu. Heyecanlanmış, rengi solmuş, nefes nefese kalmıştı. Sakinleşmesi için koluna girip yol kenarındaki banka oturmasını sağladım. Savrulan kasık ve maşaları toplayıp ben de yanına oturdum. Sepetten dağılanları yerine dizip, bir yandan da;
Ardıç kuşu dışkısı ile birlikte toprağa karışan tohumlar tutar. Türkiye’de yetiştiği yerler: Akdeniz bölgesi-Orta Anadolu
Kışın yapraklarını dökmeyen daimi yeşil ağaçlardan. Yaprakları küçük pulsu veya iğne şeklinde olup 1-2 cm uzunluğundadır. Bir evcikli veya iki evcikli bitkilerdir. Ardıç yemişi diye anılan kozalakları dişi ağaçlar üzerinde bulunur. Ardıç türleri kozalaklarının büyüklüğüne, rengine ve özellikle her kozalağın içinde bulunan tohumlarının sayısına göre birbirinden ayırt edilir.
Çeşitleri ve kullanıldığı yerler: Sıcak iklimlerde ve korunmuş alanlarda ağaç gibi büyümesine karşılık, soğuk bölgelerde çalı manzarasındadırlar. Genel olarak odunu yumuşak ve dayanıklıdır. Kurşun kalem yapılır. Kerestesi de demiryolu traversi olarak kullanılır.
Anadolu bozkırlarının yüzlerce yıl önce olduğu gibi yeniden ardıç ormanlarıyla kaplanması en büyük hayalimizdir. İç Anadolu ve Doğu Anadolu gibi kıraç arazilerde çok az su ile yaşayabilecek en uygun ağaç türünün ardıç ağacı olduğunu bilimsel araştırmalar ortaya koymuştur. Fakat ardıç ağacını diğer ağaçlardan ayıran en önemli özelliğinin, tohumlarının doğal yollarla çimlenmesinin mümkün olamamasıdır.
Ardıç tohumlarının ARDIÇ KUŞLARI tarafından yenilmesi sonucu midesinde kimyasal bir reaksiyon görmesi ve dışkı yoluyla toprakla buluşması ile çimlenme meydana gelebilmektedir. Sadece çimlenmesini sağlamakla kalmayıp, ağaç dikmenin imkânsız olduğu, yalçın kayalıklara bile dışkılarını yaparak tohumları oralara kadar taşırlar. Ardıç ağacı ile ardıç kuşları arasındaki bu İLAHİ İLİŞKİ sayesinde, ardıç ormanlarının sürekliliği sağlanabilmektedir.
siyah, kozalak şeklinde meyveleri olan, ortalama 8-9 metreye kadar uzayabilen bir ağaçtır. 600 yıl yaşayabilir. Meyvelerine Ardıç Tohumu da denilir. Uçucu yağ, organik asitler, reçine, acı madde, glikoz ve sakaroz içerir. C vitamini açısından da zengindir.
Ardıcın Faydaları: Uyarıcı ve iştah açıcıdır. Vücuda kuvvet verir. Kansızlığa iyi gelir. Hastalıklarda, iyileşme devresini kısaltır. Antiseptiktir. Kandaki şeker oranını düşürür. Kadınlarda görülen beyaz akıntıyı keser,
adet ağrılarını azaltır. Kuvvetli bir idrar söktürücü olan Ardıç, böbrekleri ve idrar yollarını temizler. Mide ve bağırsak gazlarını giderir. Terletici bir bitki olduğu için vücutta biriken fazla suyu boşaltmaya yardımcı olur. Romatizma şikayetlerini azaltır. Solunum yollarını açıcı etkisi ve içerdiği C vitamini ile soğuk algınlığına karşı faydalıdır.
Ardıç Ağacı ve Tohumu nasıl kullanılır? Ardıç tohumu kurutulup yenebileceği gibi toz haline getirilerek (kaynatmadan) suya karıştırarak da kullanılabilir. Ardıç tohumunun dışında, ardıcın odunu ve dallarından elde edilen ardıç katranı da kullanılır. Odunundan kalem yapılır, dallarından elde edilen katran ise egzama ve uyuz gibi bazı cilt hastalıklarına karşı faydalıdır.
Bütün bu yuvarlak, oval, yabanî meyveler arasında ardıç, hususî bir yere sahiptir. Ardıç meyvesine değer verme Avrupa’da Orta Çağ’a kadar geri gitmekte. Vebanın hüküm sürdüğü bu dönemde gökten bir sesin yükseldiği rivayet edilmekte: “Ardıç ve anason yiyiniz, böylece süratle ölmezsiniz.” Önceleri salgın tehlikesi baş gösterdiğinde kütük kütük ardıçlar ateşe verilir ve çuvallar dolusu bu ağacın meyvesi ağızlarda çiğnenirmiş.
Ardıçın koruyucu gücüne olan inanç bugüne kadar süregelmiştir. Avrupa’da bazı dağlık bölgelerde hâlâ ev ve ahırlar, hastalıktan korunmak maksadıyla ardıçla tütsülenmektedir.
Ardıç meyvesinin bazı şifalı özelliklerini sayacak olursak ;
- Ardıç meyveleri kişilerin vücut direncini arttırarak zindelik verir.
- Kişilerin iç kramplarını gevşetmektedir
- Mide,akciğer, bağırsak ve kanı temizlemektedir.
- Mideyi güçlendirmektedir.
- Metabolizmayı uyarmaktadır.
- İdrar söktürücü özelliğe sahiptir.
- Mikrop öldürücü özelliğe sahiptir.
Yüksek dağlar, ovalar,bataklıklar ve ormanlarda yetişebilmektedir. Çok geniş bir yetişme alanı olan ardıç bazen çalı biçiminde olabilirken bazen de yüksekliği 10 metreyi bulan ağaçlar şeklinde doğa bulunabilmektedir. Ardıç ağacının siyah bir meyvesi vardır. Lir kuşu, ardıç kuşu ve toy kuşu bu meyvelerden yemektedir. Bu meyveleri yemesi sonucu kuşların sindirimi sonucu çıkan dışkı ağaca hayat vermektedir.
Ardıç, juniperus cins ismi ile de tanınmaktadır. Ardıç ağacının bir çok türü mevcuttur. Ardıç fidanının büyümesi diğer ağaçlara göre yavaştır. Fidanın 1,5 ile 2 metre arasına gelmesi için yıllar gerekebilir. Fidanın ağaç halini alması ise onlarca yılı gerektirmektedir. Ardıç ağacı sivri,sert ve iğneli yapısı sayesinde kurak ve sert iklimlerde bile rahatlıkla yetişebilmektedir. Bu kadar dayanıklı olmasının bir başka sebebi de bünyesinde silisik asittir. Bir çok iğne yapraklı ağaç gibi sürekli yeşil kalabilmektedir. Ardıç ağacı karaçam, kızılçam gibi kozalağı bulunan ağaç türlerindendir.
Ardıç bütün yabani meyveler arasında ayrı bir öneme sahiptir. Ardıç meyvesine tarih boyunca çok değer verilmiştir. Çünkü bünyesinde bir çok şifayı barındırmaktadır. Orta Çağ zamanında Avrupa’nın birçok yerinde Veba çok tehlikeli ve öldürücü hastalıktı. Bu zamanlarda insanlar ardıç meyvesini çok fazla tüketerek kendilerine şifa aramıştır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)